Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Nisan 2011 Çarşamba

Kavuşma....

Yaşasın bloguma kavuştum, diyemiyorum doya doya... Mahkeme "yassah kardeşim" diyeli epey oluyor.  O ibareyi gördüğümde önceleri içimi öfke kaplıyordu. Giderek bıkkınlığa ve yılgınlığa dönüştü.  Blogum açık olsaydı yazacağım yazıların hayalleri yavaş yavaş soldu. Derken bir gün açılıverdi yasaklı alan,  ancak kaybedilene kavuşmak her zaman umduğumuz gibi sonuç vermiyor. Yoklukta yaşadığım öfke yerini hüzne bıraktı.
Değil öpüşen, parkta el ele veya arabada birlikte oturan çiftleri kışt kıştlayan ya da karakola götüren bekçileri hatırlayacak yaştayım. Bugün hala aynı zihniyetin, heykellere tükürmekten, yıkmaya, ilkokulda bakirelik testi yaptırmaya uzanan şeklini gördükçe...
Bu güzel ülkede değişmiş gibi gözüken manzaraların, tıpkı Hollywood dekorları gibi arkalarının boş olduğunu gördükçe, içimi yüzyıllardır bu toprakları kuşatan hüzün sarıyor ve kalbim bu ağırlığı taşıyamayacakmış geliyor.
Korkuların yarattığı yasaklarla kuşatılmış bir nesle aitim. Bizim nesil küçük özgürlüklerle avuntular bulmaya çalşıtı ya da yetinmeyenlerin ödediği bedellerin acısını taşıdı.
Bir gün korkunun bu toprakları terkedeceğine içtenlikle inanıyorum. O günü göreceğime olan inancımı ise koruyamıyorum. Sizi sevmeyen birine aşık olmak gibi bir hüzün kaplıyor içimi....