Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Şubat 2011 Pazar

Yardımseverlik pek bir makbuldür ya...

Epeydir pek bir yardımseverim, yakınlarımın/yakınımdakilerin dertleriyle haşır neşirim. Böyle durumlarda kolayca kaptırır ya insan, dert sahibinin önüne geçip kraldan fazla kralcı olur, neredeyse yardım isteyene beri dur ben senin yerine yapayım derecesine kadar vardıracak olur/um.
Bu sefer pek bir kontrollüydüm, alanımda kalabilmek için kendimi sürekli gözlem altında tuttum. Yine de ara ara delik kovayla su taşıma sendromlarına girip, yere yapışmadım değil.
Bu yardımseverlik beni düşündüren bir konu... Yardım istemek iyi hoş da yardım istenmek konusunda şüphelerim var. İnsanın egosunu hayli sallayan bir unsur oluveriyor birdenbire. Yardımseverliğin bu topraklarda neden gelenekselleştiğini bulmak çok da zor değil. Onaya düşkün ancak büyürken onay konusunda hayli nekes davranılmış bireylerin muhteşem bir tatmin alanı.
Yardım almış ve vermiş biri olarak insanın bu konuda en başarılı olabileceği şeklin Pay It Forward filmindeki tarzla olabileceğine inanıyorum. Yoksa başkalarının hayatına müdahale ile duyulan minnetin egodaki kabarması arasında kaybolabilir insan.
Eğer yoğun bir yardımseverlik dönemi söz konusu olursa acaba kendi hayatımdaki neden kaçıyorum endişesi de cabası :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder